kültür

Yavaş ye!

Posted on 19 February 2014

Günlerden bir gün –henüz yemek kültürüyle ilgili bugünkü gibi etraflıca düşünmüyordum, çoğumuz gibi sadece doymak için, pek de sorgulamadan, kafa yormadan yiyordum, ne var ki besin değerlerinden bile haberim yoktu; üniversitenin ilk yılıydı sanırım, ergen sayılacak yaştayım, en deli, kanın damarlarda en hızlı aktığı zamanlar– Slow Food (yavaş yemek) diye bir şey duydum. Nasıl ya? dedim. Fast food’un zıttı mı bu? Peki nasıl oluyor? Ne yapmak gerekiyor? Belli ki ortada bir sorun var ve onlar da çözmek için uğraşıyorlar. BirRead More

Yemek yazmak

Posted on 22 January 2014

Yemek yemek, insanlığın ilk gününden beri var olan bir eylem, en temel ihtiyaç ve bin yıllardır iklime, coğrafyaya, ekonomik veya toplumsal şartlara ve insan ihtiyaçlarına göre gelişerek harmanlanan uçsuz bucaksız bir kültür. Salt mastarla çekilmiş bir fiil değil, aynı zamanda uğruna kitaplar yazdıracak bir isim, yaşama sevincini anlatan bir sıfat, hayatın temel gayesi olabilen dolaylı/dolaysız bir tümleç, hatta kimilerinin en birinci öznesi, paylaşılarak keyfi çoğaltılan bir amaç. Cennette yenen yasak elmayla başlıyor yaygın inanışa göre sindirim sistemimizin tarihi. Ateşi bulanaRead More

Sindirim Kültürü ve Yemek Bilgisine Giriş

Posted on 30 June 2011

Ne zamandır mı? Sindirim sistemi icat edildiğinden beri, yiyoruz. Yiyip yiyip büyüyoruz. Nesiller büyütüyoruz. Ve adeta dünyayı bitiriyoruz. Bilmem ki hiç ara sıra neyi niye yediğimizi sorguluyor muyuz? Ve kentte yaşayan son insanlar olarak şükrediyor muyuz halimize? Olacak iş değil. Önüme az pişmiş istediğim halde neredeyse kömür olmuş bir et parçası geldi. Bembeyaz tabakta öylece duruyor yanında ne idüğü belirsiz birtakım yeşilliklerle, kim bilir kaç kere ölmüş, kaç kere yeniden doğmuş. Kim bilir kaç el değmiş üzerine, mıncıklanmış ve sonundaRead More

Yoksa siz hala kültürsüzleştiremediklerimizden misiniz?

Posted on 28 January 2008

Konumuz kültür. Madem öyle, şimdi nedir bu kültür biraz ona bakmak/kökenini araştırmak/köktenleştirmek/kökünü kurutmak/yerini-yurdunu-şeceresini bilmek/hatta yersiz yurtsuzlaştırmak lazım gelir. Sayın Raymond Williams’ın defalarca üstünde durduğu, fikir yürüttüğü, detayına kadar araştırdığı üzere, kültür (en başta söylenmesi gerektiği şekilde) bir süreçtir, ve bu çok meşakkatli bir süreçtir üstelik.  Şimdi durup arkaya baktığımızda, 4000 yıl önce de kültür vardı ve onun sayesinde (şekli-şemali-tavrı-tipi değişse de) bugünlere gelebildik (çok şükür!). Bir önceki cümlemi (“Yaşadığımız yerde düşünmeye başlarız” (R.Williams) cümlesindeki gibi) analiz etmeye kalkarsak; kültür “BİZ”i:Read More