Radikal Blog – Açık Mutfak

İlk ekşi maya denemesi

Posted on 21 May 2014

Nihayet kuru mayadan ekşi mayaya terfi edebilecek cesareti buldum kendimde. Çünkü bu iş hakikaten cesaret ve sabır işi. Tutku ve lezzet işi. Nicedir Söke unun kuru mayalı ekmek unlarından alıp tarif ettiği gibi karıp kendi ekmeğimi evde yapıyordum. Ancak elbette bir Alex değildi onlar. Ama yine de ev yapımı ekmekti. İçlerine ekstradan keten tohumu, çekirdek içi, ceviz, haş haş gibi eklemeler yapıp şenlendiriyordum. Ancak ekşi maya bambaşka bir kültür, bambaşka diyarlara yolculuk demek. Keşke babam fırıncı olsaydı. Bir süredir CafeRead More

Ağlasun’da bir garip Sagalassos

Posted on 14 May 2014

Ben de bazen Perikles Atinası’nda falan olmak istiyorum; Agora’ya gidip kız kıza muhabbetler, çekirdek çitlemeler, defne sabunu ve yemek tarifleri… Yine onlar geliyor aklıma. “Garip” çünkü yüzlerce yıl içinde Sagalassos’un başına gelmeyen felaket (ekonomik çöküş, üretim zayıflığı, defalarca deprem, veba salgını, su kaynaklarının ve ormanların tükenmesi, ısınma sorunu, vb.) kalmamış. Nihayetinde Arap akınları ve savaşlar sonunda şehir terk edilmiş. Neyse ki yüksek bir dağ yamacında yer alması sayesinde, terk edildiği haliyle kalabilmeyive günümüze kadar gayet iyi korunarak gelebilmeyi başarmış. GeçenRead More

Silifke’nin pazar pazarı ve Baba Restaurant

Posted on 7 May 2014

2 sene önce bir Hıdrellez günü, yani 6 Mayıs sabahı, atladık anne-dede-torun arabaya Silifke’ye gittik, Mersin’den 90 km. batıya doğru. Pek çok köy geçtik, sırasını hatırlayamıyorum daha önce kaç kere bu yoldan geçtiysek de. Tece, Tömük, Erdemli, Limonlu, Arpaçbahşiş, Korikos, Narlıkuyu ve Kız Kulesi’nden sonra çileği ve yoğurduyla meşhur Silifke. Bizi bir koyun sürüsü karşılıyor, biraz şaşkın biraz telaşlı. Çobanlarıyla karşıdan karşıya geçiyorlar ezilme korkusuyla. Aleykümselam diyoruz karşılıklı. O gün Silifke’nin pazarı varmış. Ama karnımız da çok aç. 2 gündür balık diyeRead More

Viyana yeme-içme notları

Posted on 30 April 2014

Bugün, Viyana’da nerede ne yenirin kısa özetini yazacağım size sayın okuyucular. Öğün öğün notlar alayım diyorum bu sefer ve kahvaltı ile başlıyorum. Ancak öncelikle Viyana’daki tüm cafélerde, çalışanların suratsızlığı ve hatta suratınıza bakmadan sert bir tavırla konuşma gelenekleri konusunda sizi uyarmalıyım. Bu bir adetmiş, onu öyle kabul edeceksinizmiş. Garsonlara falan sinirlenmeyin boşuna yani, hatta izleyin ve ne kadar egosantrik bir komedi ile karşı karşıya olduğunuza gülün geçin. Cafélerden café beğenmek elinizde, ancak tarihi ve mutlaka bilinmesi gerekenleri var elbet herRead More